Nasa'nın astrobiyoloji departmanının (NAI) üst düzey yetkili bilim adamlarında
David Morrison'un 1 Haziran 2009'da kurumun internet sitesi üzerinden gelen
sorulara verdiği cevaplar. 1. Aralık 2012'de dünyanın sonunun
geleceği tahmininin/beklentisinin çıkış noktası nedir?Bunu başlatan Nibiru
adı verilen güya Sümerler tarafından bulunduğu söylenen gezegenin varsayımsal
varlığıdır. Zecharia Sitchin isimli antik Mezopotamya'daki Sümerler hakkında
bilim-kurgu hikayeleri yazan bir yazar birkaç kitabında (ör. 1976'da basılan 12.
Gezegen)bu gezegenle ilgili iddialarda bulunmuş ve Nibiru isimli gezegeni, her
3600 yılda bir Güneş'in yörüngesine girdiğini anlatan eski Sümer belgeleri
bulduğunu ve çevirilerini yaptığını anlatmıştır. Bahsedilen Sümer yazıtlarında
antik astronotların dünyayı ziyaret ettiği ve Anunnaki isimli bir uygarlıktan
geldikleri anlatılmaktadır.Daha sonra medyum olduğunu söyleyen Nancy Lieder
internet sitesi Zetatalk'ta Zeta Reticuli yıldızının etrafındaki bilinmeyen bir
gezegenden gelen uzaylılarla bağlantı kurduğunu ve kendisine dünyanın Gezegen X
veya Nibiru'nun tehdidi altında olduğu uyarısı yaptıklarını iddia
etmiştir.Bu felaket senaryosu ilk olarak Mayıs 2003 için uygun görülmüş
fakat hiçbir şey olmaması üzerine tahmini kıyamet günü Aralık 2012 tarihine
ertelenmiştir.Çok yakın bir zaman önce de bu iki hikayesel teori eski Maya
takviminin son günü olan 21 Aralık 2012 günü ile
birleştirilmiştir.2. Sümerler bilinen ilk büyük gelişmiş
uygarlıktır ve kendi çağlarında çok doğru astronomik gözlemler ve buluşlar
yapmışlardır; Uranüs, Neptün ve Plüton'un keşfi gibi. Peki o zaman neden Nibiru
ile ilgili teorilerine de inanmayalım?Nibiru Babil astrolojisinde yer alan
ve bazen tanrı Marduk'la özdeşleştirilen bir isimdir. Asur Kralı Assurbanipal'in
(MÖ 668-627) kütüphanesindeki kayıtlarda yer alan Babil'in epik yaradılış
destanı olan Enuma Elish'te Nibiru küçük, önemi az bir karakter olarak yer alır.
Sümerler bu tarihlerden çok önce MÖ 23. ve 17. yüzyıllarda hüküm sürmüşlerdir.
Nibiru'nun bir gezegen olduğu ve Sümerler tarafından keşfedilip bilindiği
iddiası bilim adamalarının antik Mezopotamya hakkındaki çalışmalarına ve yazılı
kaynaklardan yaptıkları çevirilere ters düşmektedir. Elbette Sümerliler çok
ileri bir medeniyetti ve tarım, su tahliyesi, yerleşik yaşam ve özellikle de
yazı konularındaki gelişme ve ilerlemelerde büyük rol oynamışlardı. Yine de
astronomi ile ilgili çalışmaları hakkında çok az yazılı kayıt, belge
bırakmışlardır. Uranüs, Neptün ve Plüton'un varlığından haberleri olmadığı çok
açıktır. Ayrıca gezegenlerin güneşin yörüngesi etrafında döndüklerini de
bilmiyorlardı ki bu düşünce ilk olarak antik Yunanistan'da Sümerlilerin tarihten
yok oluşundan tam 2 bin yıl sonra ortaya çıkmıştır. Sümerliler'in gelişmiş bir
astronomi bilgisi olduğu ve hatta Nibiru isimli bir tanrıları olduğu iddiası
Sitchin'in hayal gücünün ürününden başka bir şey değilir. 3.
Nasıl olur da, Nasa bu gezegeni 1983'te keşfetmişken ve çok önemli bir gazetede
konu ile ilgili bilgiler yayınlanmışken, Nibiru'nun varlığını reddedersiniz? O
sırada ilk önce Gezegen X olarak adlandırılmış daha sonra Xena veya Eris olarak
anılmaya başlanmıştı.IRAS (Nasa Enfraruj Astronomi Uydusu; 1983'te 10 ay
boyunca uzay taraması yapmıştı) o dönemde bir çok kızılötesi ışık kaynağı tespit
etmişti ama bunların hiç biri Nibiru veya Gezegen X veya güneş sisteminin
dışında yer alan herhangi bir obje değildi. Caltech'in bu konuda ciddi
tartışmaları vardır (IRAS 10. gezegeni keşfetmedİ) Özetle IRAS 350,00 kızılötesi
ışık kaynağını tespit etmişti ve başlangıçta bunların çoğu bilinmeyen objelerdi
(ki bu araştırmanın yapılma sebebi de buydu). Sonradan bütün bu gözlemleri takip
eden dünyada yerleşik ya da uzayda konuşlanan daha güçlü araçlarla çalışmalar
yapıldı. 1984'te Astrophysical Journal Letters'ta yayınlanan "IRAS çalışmasında
tanımlanamayan objeler" adlı bir bilim yazısında çeşitli, kızılötesi kaynakları
karşılığı olamayan varlığının tartışılmasıyla 10. gezegenle ilgili dedikodular
tekrar alevlendi. Hemen akabinde bu esrarengiz objelerin uzak galaksiler
olduğunun tespitiyle (1 tanesi hariç ki onun da bir sirrus, yani gaz bulutu
olduğu anlaşıldı) bu iddianın yersiz olduğu ispatı 1987'de yayınlandı. IRAS'ın
çalışmaları sonucunda hiç bir gezegen keşfedilmemiştir. bu konuyla ilgili geniş
bilgiyi Phil Plait'in internet sitesinde bulabilirsiniz Sonuç olarak
Nibiru'nun varlığı bir mittir ve hiç bir gerçek kanıta, veriye dayanmamaktadır.
Bir astronom için, yakınımızda olup ama aynı zamanda da görünmez olan bir
gezegenin varlığıyla ilgili ısrarlı iddialar tam bir
saçmalıktır.4. O zaman belki de Gezegen X veya Eris'i
sorgulamalıyız, Nibiru'yu değil. Neden Nasa Eris'in takip ettiği yörüngeyi bir
sır olarak saklıyor?Gezegen X, gerçeğe uyarlandığında kendi içinde çelişkili
anlam taşıyan bir tanım. Bu terim astronomlar tarafından geçtiğimiz yüzyıl
boyunca şüpheli bir obje için geçici tanım olarak kullanılmıştır. Bu objenin
varlığı hakkında detaylı bilgi elde edildiğinde ona kalıcı bir isim verilmiştir
aynı Pluto ve Eris'te olduğu gibi ki onlarda ilk başta bir süre Gezegen X olarak
anılmışlardı. Eğer bir obje gerçek, somut bir yapı çıkmazsa veya gezegen değilse
onun hakkında bir daha hiç bir şey duymazsınız ama eğer gerçek bir gezegen
olduğu tespit edilirse de artık Gezegen X olarak değil yeni verilen adı ile
anılır.Eris yakın zamanda keşfedilen birçok cüce gezegenden biridir ve güneş
sistemimizin dış kısmında yer almaktadır. Bunların hepsi onları Dünya'ya hiçbir
şekilde yaklaştırmayacak olan normal yörüngesinde seyretmektedir. Plüton gibi
Eris de bizim Ay'ımızdan küçüktür. Bizden çok çok uzaktadır ve yörüngesi onun
dünyaya 4 milyar milden daha fazla yaklaşmasına izin vermez. Eris ve yörüngesi
hakkında saklanan hiç bir sır yoktur, Google'da ve Wikipedia'da kolaylıkla
hakkında araştırma yapıp bilgi alabilirsiniz.5. Nasa'nın
Nibiru'yu gözlemek için bir SPT (Güney Kutbu Teleskobu) yaptığını ret mi
ediyorsunuz? eğer bu doğru değilse neden Güney Kutbu2na teleskop inşa etsinler
ki?Güney Kutbu'nda bir teleskop olduğu doğru ama Nasa tarafından inşa
edilmiş değil ve Nibiru'yu gözlemlemek için kullanıldığı iddiası da tamamen
yanlış. Güney Kutbu Teleskobu, Ulusal Bilim Vakfı tarafından kurulmuştur ve bir
radyo frekans teleskobudur, görsel fonksiyonlu bir araç değildir. Fotoğraf
çekip, imaj kaydedemez. Wikipedia'da bununla ilgili bilgi bulabilirsiniz.
Antarktika kızılötesi dalgalar ve radyo kısa dalgaları ile ilgili araştırma
yapmak için harika bir yerdir, ayrıca gece-gündüz döngüsünün engellemesi olmadan
uzaydaki objeler hakkında durmaksızın gözlem yapma olanağı sağlar.Bunun
dışında özellikle belirmek isterim ki geometrik olarak bir objenin "sadece"
güney kutbundan görünebilir olması mümkün değildir. Dünyanın güneyinde yer alsa
bile tüm güney yarım küre tarafından görülebilir.6. İnternet'te
Nibiru'nun bir çok fotoğrafı ve videosu var. Bu onun varlığına dair kanıt
sayılmaz mı?İnternetteki fotoğraf ve videoların büyük çoğunluğu güneş
yanında konuşlanmış şekilde (zaten Nibiru'nun son birkaç senedir güneşin
arkasında saklandığı iddiası için bu görseller kullanılıyor). Bunlar aslında
lens ışıması dediğimiz güneş ışığının kamera lensinde yaptığı yansıma sonucu
oluşan yanıltıcı görüntüler. Güneşin çapıyla tam hizalı olarak, sanki merkezden,
aynadan yansıtılmış gibi, görsellerde yer aldıkları için gerçekle yanılsamayı
ayırt etmek çok kolay. Özellikle videolar da bu durum daha bariz olarak belli
oluyor çünkü kamera hareket ettikçe bu yansıma da gerçek çıkış objesinin aksi
yönünde dans edercesine hareket ediyor. Benzer lens ışımaları cadde
ışıklandırmaları gibi kuvvetli ışığın olduğu ortamlarda gece yapılan UFO
çekimlerinde de tanımlanmayan obje kanıtı olarak karşımıza çıkıyor. İnsanların
bu çok yaygın ışık yanılsamasını anlayıp gerçekten ayırt edememesine çok
şaşırıyorum. Güneşin yanında, onunla neredeyse aynı büyüklükte ve parlaklıkta
adeta 2. bir güneşin yer aldığı fotoğrafların bazı internet sitelerinde Nibiru
olarak tanıtılması ve aynı yerde bu gezegenin devasa teleskoplar hariç, normal
bir fotoğraf makinesi veya çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük olarak
tanımlanması arasındaki çelişkiye hayret ediyorum.Nibiru'ya ait olduğu
iddiasıyla çok sık yayınlanmış bir teleskopik fotoğraf ( güneş sisteminden çok
uzakta yer alan genleşmekte olan bir gaz bulutunun iki farklı görünümünü,
herhangi bir yörüngede hareket etmeden, sabit bir halde göstermektedir ki bu
durum her iki fotoğrafta da yıldızların aynı konumda olmalarından
anlaşılmaktadır. Fotoğrafı yayınlayan sitenin keskin gözlü okuyucularından biri
bunun V838 Mon yıldızının etrafındaki bir gaz bulutu olduğunu tespit etmiştir.
Wikipedia'da bunun hakkında güzel bir yazı ve Hubble teleskobu tarafında
çekilmiş güzel bir fotoğrafı vardır. Bir lise öğrencisi bu fotoğrafta ortada
görünen ve Nibiru olduğu iddia edilen kırmızı karaltıdan etkilenip, photoshop
dersinde bu tür fotoğraflar nasıl yoktan var ederek yapabileceği üzerine
çalışmaya başlamıştır. Youtube'da 2008 yazında yayınlanan bir videoda ise adamın
biri mutfağının ortasında dikilmekte ve bir X-ray NASA teleskobuyla Nibiru2nun
varlığının kanıtlandığını iddia etmekte. Peki bu iddiadaki kanıtı nedir? Elbette
bu sahte mavi renkteki NASA X-ray fotoğrafı aslında yakınımızda bulunan ve
okyanusu olan gezegenlerden birine ait olduğu için, hiç bir şey. Eğer insanları
korkutmak, panikletmek için kullanılmamış olsaydı aslında bu görüntü oldukça
eğlenceli olabilirdi.7. Google Sky ve Microsoft Teleskop'tan
görünen 5h 53m 27s, -6 10’ 58” koordinatlı alanın neden karanlık olduğunu
açıklayabilir misiniz? İnsanlar, bu koordinatlar Nibiru'nun şu anda bulunduğu
yere ait olduğu için o bölgenin karaltı olarak görüldüğünü düşünüyor.Sloan
Dijital Araştırması'nın sunumu olan, Orion'da yer alan bu dikdörtgen şeklindeki
Google Sky görüntüsü hakkında bana çok soru geliyor. Uzayın, 2007-2008 kış
aylarında (ki Nibiru söylentilerinin yoğun olarak dolaştığı bir dönemdi)
dünyanın her noktasından görülen bir parçası olduğu için bu Nibiru'nun saklanma
alanı olamaz. Bu durum Nibiru'nun Güneşin arkasına saklandığı veya sadece güney
kutbundan görülebildiği teorileriyle çelişmektedir. Bu dikdörtgen şeklindeki
karaltıyla ilgili ben de çok merak içindeydim bu yüzden de Google'da üst düzey
bir bilim adamı olarak çalışan arkadaşıma konuyu sordum. Bana "bu karanlık alan
Sloan araştırmasına ait görseller işlerken meydana gelen teknik bir aktarma
hatası yüzünden oluşan eksik verilere ait. Konuyla ilgili ekip bir sonraki
yayında bu görüntü bozukluğunun giderileceğini ve eksik verilerin düzeltilmiş
şekilde yer alacağının garantisini verdi." dedi.8.Eğer hükümet
Nibiru hakkında bilgi sahibi olsaydı halkı paniğe sevk etmemek için bunu
saklamaz mıydı? Toplumun huzurunu korumak hükümetlerin görevi değil
midir?Hükümetlerin bir çok görevi vardır ama toplumun huzurunu sabit tutmak
bunlardan biri değildir. Hatta deneyimlerime göre hükümetin bazı birimlerinin
bunun tam aksi yönünde işler yaptığını söyleyebilirim, mesela potansiyel
terörist saldırılara karşı yapılan uyarılar veya tatil zamanlarında yapılan
trafik kazaları ikaları gibi ki aslında bunlar diğer zamanlardan farklı riskler
içeren özel dönemler değillerdir. Kötü durum senaryoları ile politikayı
ilintilendirmek geçmişten bu yana çok sık görülen bir durumdur ( 1960'lardaki
kayıp mühimmat dedikodusu ya da günümüzdeki teröristleri kim yok ediyor veya
yaratıyor konusu gibi ). Aslında bilim adamları tespit etti ki toplumsal
panik denilen şey bir Hollywood ürünüdür ve gerçek hayatta tehlikeli, zor
durumlarda insanlar birbirine yardım etmekte ve destek olmaktadır. Ayrıca herkes
farkındadır ki kötü bir bilgi veya haberi saklamak çoğu zaman geri tepen kurşun
gibi etki yaratır ve gerçek bir şekilde ortaya çıktığı için sonuçlar olayın
normal etkisinden çok daha kötü hale gelir. Sonuç itibariyle Nibiru konusunda da
gerçekler çok yakında anlaşılacaktır.Hükümet eğer isteseydi bile Nibiru'yu
sır olarak saklayamazdı. Eğer gerçekten var olsaydı dünya üzerindeki binlerce
profesyonel ve amatör astronom tarafından çoktan tespit edilirdi. Ben astronomi
komitesini çok iyi tanırım ve ben emir vermiş olsam bile bu kişiler asla sır
saklamazlar. Güneş sisteminin içine doğru hareket eden bir gezegeni
saklayamazsınız ki!9. Neden Maya takvimi dünyanın 2012'de sonra
ereceğini gösteriyor? Öğrendiğime göre diğer astronomik tahminlerinde neredeyse
hep haklı çıkmışlar ve doğru tespitler yapmışlar. Sizin onlardan daha çok ve
daha iyi bildiğinizden nasıl emin olabiliyorsunuz?Takvimler geçen zaman
hakkında kayıt tutmak için yapılır, gelecek üzerine tahmin yapmak için değil.
Mayalı astronomlar çok zekiydiler ve oldukça karmaşık bir takvim yarattılar.
Antik takvimler tarihçiler için çok ilgi çekicidir, ama bizim bugünkü kayıt
tutma imkanlarımızla boy ölçüşemezler ve bizlerin kullandığı kusursuz takvim
sistemiyle yarışamazlar. Esas nokta şu ki günümüz veya antik takvimler dünyanın
geleceğine dair tahmin yürütmekte, yahut Aralık 2012 gibi belli bir tarihte
meydana gelecek bir olay için uyarıcı olarak kullanılamazlar.Dikkatinizi
çekmek isterim ki benim masamdaki takvim çok daha erken bir tarihte 31 Aralık
2009'da son buluyor ama ben bunu kıyamet günü alameti olarak algılamıyorum, bu
sadece yeni bir yılın başlayacağını gösteriyor.10. Kutup kayması
teorisi nedir? Dünyanın kabuğunun özü üzerinde 180 derece, birkaç saat olmasa
bile bir kaç günde, dönerek yer değiştirmesi ihtimali doğru mu? Bütün bunların
bizim güneş sistemimizin galaktik ekvatorun altındaki eğimiyle bir alakası var
mı?Dünyanın şimdiki dönüş yönünün tersine çevrilmesi imkansızdır. Bu hiç
olmamıştır ve olmayacaktır. Kıtaların çok yavaş hareketleri mevcuttur (örneğin
Antarktika 100 milyonlarca yıl önce ekvatora yakındı) ama bunun kutupların yer
değiştireceği iddiası ile bir alakası bağlantısı yoktur. Yine de birçok felaket
internet sitesi, saf kişileri kendilerine çekmek için bunu yem olarak
kullanmaktadır.Onların iddiasına göre dünyanın fiziksel kutupları ile
manyetik kutupları arasında bir bağ vardır ve belirsiz bir şekilde ortalama her
400,000 yıla bir aksi yönlerde manyetik bir değiş tokuş olmaktadır. bizim
bildiğimiz kadarıyla bu tür bir manyetik dönüşüm dünya üzerindeki yaşama
herhangi bir zara vermez veya kötü bir etkide bulunmaz. Zaten önümüzdeki birkaç
bin yılda bir manyetik dönüşümün yer değiştirmenin olması mümkün
görünmemektedir. Bu kişiler hatalı olarak, 2012'de manyetik yer değiştirmenin
gerçekleşeceğini ve bunun da fiziksel kutupların yer değiştirmesine neden
olacağını iddia ediyorlar.Toparlamak gerekirse: a) Dönüş ekseni ve
manyetik kutuplar ilintili değildir. b) Yakın bir zaman içinde manyetik
kutupların yer değiştireceğini düşünmek için hiç bir neden yok, bunun olması
halinde bile hayat olumsuz bir etki yaratacağına inanmak anlamsız. c)
Fiziksel kutupların yer değiştirmesiyle felaketle sonuçlanacak bir eksen kayması
mümkün değildir.Ayrıca bütün bunları galaktik ekvatorla veya hizaya dizilme
gibi diğer saçmalıklarla, internet üzerinde yer alan korkunç teorilerle alakası
yoktur.11. 2012'de gezegenlerin çoğu aynı hizada dizileceğinde ve
Dünya Samanyolu'nun tam merkezinde yer alacağında bunun etkileri ne olacak? Bu
kutuplarda bir kaymaya neden olabilir mi? Eğer öyle ise bundan ne gibi sonuçlar
beklemeliyiz?2012'de gezegen dizilimi diye bir şey olmayacak hatta
önümüzdeki bir kaç 10 yıllık dönemde de. Dünyanın Samanyolu'nun merkezinde yer
almasına gelince bu tanımın ne demek olduğunu bilmiyorum. eğer bahsettiğiniz
Samanyolu Galaksisi ise biz bu dönence şeklindeki galaksinin ortasından ziyade
dış çeperine doğru yer alıyoruz, merkezinden 30.000 ışık yılı uzakta. Galaksiyi
225-250 milyon yıl süren bir zaman dilimde turluyoruz ve bu dönüş esnasında da
merkeze olan mesafemiz hiç değişmiyor. Kutup değişimi meselesinde ise bu tanımın
da ne anlama geldiğini bilmiyorum. eğer bu kutbun fiziksel pozisyonunda meydana
gelecek ani bir değişim anlamındaysa; ki bu aynı zamanda dünyanın hafif eğiminin
de değişmesi demek; 10. sorunuza verdiğim cevaptan görebileceğiniz gibi bu
kesinlikle imkansız. Bir çok internet sitesinde tartışılan Dünya, Güneş ve
Samanyolu merkezinin Yay Burcu takım yıldızı içinde yer alacak şekilde aynı
hizaya gelmesi konusu var. Bu durum her Aralık'ta meydana gelmektedir, hiç bir
olumsuz etkisi yoktur ve 2012'de de bunun farklı olacağını düşünmek için
herhangi bir neden yoktur.12. Güneş ve dünya galaktik düzlemde
kara delik merkeze gelecek şekilde aynı hizada dizilirse bunun herhangi bir
etkisi olmaz mı, sonuç olarak kara deliğin çok büyük çekim gücü
var?Samanyolu galaksimizin ortasında çok büyük bir kara delik mevcut ve
uzaydaki tüm diğer büyük kütleler gibi onun da galaksinin kalanı üzerinde bir
çekim gücü uyguluyor. Yine de bizim merkezden 30,000 ışık yılı gibi bir
mesafeyle çok uzakta olmamız nedeniyle bu çekimin güneş sistemimiz veya dünyamız
üzerindeki etkisini önemsiz kılıyor. Galaksi merkezinden veya galaktik düzlemden
gelen herhangi bir güç yoktur. Dünya üzerinde etkisi olan yegane güçler Güneşin
ve Ay'ın yer çekimleridir. Galaktik düzlemin etkilerini ele alırsak, bu alanla
ilgili özel hiçbir şey yoktur. Dünya galaktik düzlemde en son bir kaç milyon yıl
önce yer aldı. Galaktik düzlemden geçeceğimiz iddiaları
asılsızdır.13. Dünya'nın Samanyolu'nun içindeki kara deliğe düşme
ihtimalinden çok korkuyorum. Bu bizi nasıl etkiler? Dünya adeta yutulup, yok
olur mu?Kara delik aslında, Samanyolu dönencesinin en iç kolunun içinde yer
alan ve tam merkezi görmemizi engelleyen, geniş bir alanda dağınık duran gaz
bulutu kütlesine verilen temsili popüler bir isimdir. Bütün bu galaktik
hizalanma öcüsü delice. Her Aralık'ın sonlarına doğru Güneş, Dünya'dan bakınca
galaksinin merkeziyle neredeyse aynı hizada görünür, ne olmuş yani? Komplo
teorisyenleri bu "hizalanma", "kara delik" , "foton kuşağı" gibi terimleri
sizleri korkutmak için bilinçli olarak kullanmaktadırlar çünkü toplum tarafından
aslında ne anlama geldiğinin anlaşılmadığını bilmektedirler. Malesef internet
üzerinde veya mahkeme salonu dışında herhangi bir yerde yalan söylemeye, yalan
bilgi vermeye karşı bir yasa yok.Dünyanın güvenliği söz konusu olduğunda
aslında karşı karşıya olduğumuz en büyük tehditler küresel ısınma, biyolojik
çeşitliliğin yok olması ve belki bir gün bir astroid veya kuyruklu yıldızın
dünyaya çarpma ihtimalidir, 2012 yılı hakkındaki bilim dışı iddialar
değil.14. 2012'de güneşte oluşacak büyük patlamaların meydana
gelmesiyle dünyanın koruyucu manyetik kalkanının kayacağını duydum. Bu hepimizi
öldürecek veya uygarlığımıza son verecek mi?Solar Maximum'da (yaklaşık her
11 yılda bir meydana gelen, güneş döngüsünün üst noktası ) güneşte patlamalar,
koronal enerji fışkırmaları, alt noktasında çok daha fazla olur. Işın ve enerji
fışkırmalarının dünyadaki insanlara veya diğer canlılara herhangi bir olumsuz
etkisi yoktur. Ancak uzaydaki veya aydaki astronotları etkileyebilirler ki bu
NASA'nın uğraşması gereken bir sorundur, sizi beni ilgilendiren bir durum
yoktur. Yoğun miktardaki fışkırmalar radyo frekanslarını bozabilir, Kuzey ve
Güney Işıkları denilen parlak ışınımları oluşturur ve bazı uydulardaki
elektronik aksamlara zarar verebilir. Günümüzde uyduların çoğu bu durumdan
etkilenmeyi önleyecek tedbirlerle üretilmektedir, mesela bu fışkırmalar
olduğunda, hassas devre ve aksamlarını otomatik olarak kapatıp bir kaç saat için
"güvenli" moda geçerler. Çok uç değerdeki solar aktiviteler dünya üzerindeki
elektrik akımını etkileyerek bir süreliğine elektrik kesintisine yol açabilir
ama bunun olması çok nadir bir ihtimaldir.En son Solar Maksimum 2001'de
meydana geldi dolayısıyla bir sonraki için öngörülen tarih 2012 yani 11 yıl
sonra. Son Solar Minimum'un (güneş döngüsünün alt noktası) 2 senelik dönemi
esnasında, alışılmamış şekilde kara nokta oluşması gibi hiç bir solar olay
olmadan geçmesi sonucu, bilim adamları gelecek Maximum döneminin ertelenerek
2013 gibi daha geç bir tarihte olmasını bekliyor. Yine de en basit şekliyle
güneş döngünün detaylarını tahmin etmek mümkün değildir.Dünyanın koruyucu
manyetik kalkanı konusunda haklısınız. Magnatosphere denilen bu bölge uzayda
çevremizi saran bir büyük bir alanı kaplar ve burada güneşten gelen birçok
materyal tutulur veya etkisiz hale getirilir. Bu kalkanı etkileyecek bir
manyetik dönüşüm olacağını düşünmek için hiç sebep yoktur. Manyetik dönüşümler
sadece ortalama 400.000 yılda bir meydana gelir.15. Fox'un
internet sitesinde yer alan "2012'de meydana gelecek güneşteki kuvvetli bir
patlama ABD'yi aylarca fonksiyonsuz bırakabilir" diyen rapor aklımı karıştırdı.
Rapora kaynak olarak NASA tarafından oluşturulan ve kaynak sağlanan Ulusal Bilim
Akademisi'ni gösterdiler. Eğer 2012'de hiç bir şey olmayacaksa NASA neden böyle
bir raporun hazırlanmasına izin verdi?NASA Ulusal Araştırma Kurulu
tarafından yayınlanan Güneş-fiziği raporundan memnundur. Sizinde görebileceğiniz
gibi bu rapor olabilecek en kötü senaryo olarak tasarlanmış ve 1989'da meydana
gelen kayıtlı en büyük güneş patlamasının tekrarlanması ihtimali üzerine
hazırlanmıştır. Sorun şu ki bu tür bilgiler amacı dışında kullanılabilir.
2012'de böyle bir patlama olmasını beklemek için belli bir neden yoktur.
"2012'de meydana gelecek" şeklindeki vurgunuz durumu dramatize etmektir.
"2012'de meydana gelecek" herhangi bir olay için bir öngörü yoktur. Gelecek
solar maximum'um o yıl meydana geleceği konusunda bile kesin bilgi sahibi
değiliz.Bütün bu 2012 felaket senaryosu bir kandırmacadır, çıkış noktası
Hollywood'un "2012" isimli bilim kurgu felaket filmine reklam, tanıtım
sağlamaktır. İnsanların bir Hollywood filminin platosuyla gerçek hayatı
birbirinden ayırt edebileceğini umuyorum. 16. Bütün okul
arkadaşlarım 2012'de dünyaya bir meteorun çarpması sonucu hepimizin öleceğini
söylüyorlar. Bu doğru mu?Arkadaşlarınız yanılıyor. Dünya her zaman için
astroid ve kuyruklu yıldızların çarpması tehdidi altındadır lakin büyük olanları
çok nadir gerçekleşir. Son büyük çarpma 65 milyon yıl önceydi ve dinozorları yok
etmişti. Günümüzde NASA astronomları Sapceguard Survey adında, herhangi büyük
bir cismi dünyaya yaklaşmadan çok önce tespit edebilecek bir koruma çalışması
yapmaktadırlar. Hali hazırda, dinozorları öldüren astroid gibi büyük bir cismin
dünyaya yaklaşmadığını, böyle bir tehdidin olmadığını belirledik. Bu çalışma
halka açık şekilde yapılmakta ve bulgular günlük olarak NASA Neo Program Ofisi
internet sitesinde ( yayınlanmaktadır, dolayısıyla 2012 için böyle bir ihtimal
olmadığını kendiniz görüp okuyabilirsiniz.17. Eğer Nibiru bir
kandırmacaysa neden NASA resmi bir yalanlama yayınlamıyor? Bu tür hikayelerin
ortalıkta dolaşıp insanları korkutmasına nasıl izin verirsiniz? Neden ABD
hükümeti bu konuda bir şey yapmıyor!Eğer NASA internet sitesinin ana
sayfasına giderseniz Nibiru-2012 kandırmacasını afişe eden bir çok yazı
görebilirsiniz. nasa.com'da "Nibiru" veya "2012" sözcükleri için arama yapın.
NASA'nın bundan daha fazla yapabileceği bir şey yoktur. Bu uydurma haberlerin
NASA ile alakası yoktur, NASA kaynaklı değillerdir dolayısıyla kurum olarak biz
direkt olarak müdahil olamayız.Lakin NASA'da veya başka yerlerde görev alan
bilim adamları bu yalanın insanları korkutarak, küresel ısınma veya biyolojik
çeşitliliğin yok olması gibi gerçek tehlikelerden uzaklaştırmayı amaçladığının
farkında. İfade özgürlüğünün olduğu bir ülkede yaşıyoruz ve bu da beraberinde
"yalan söyleme özgürlüğü"nü de getiriyor. Hayatınızda sansür olmadığı için
memnun olmalısınız. Eğer biraz sağduyu ile konulara yaklaşırsanız gerçekle
yalanı ayırt edebileceğinize inanıyorum. 2012'ye girdiğimizde yalanlar daha da
bariz hale gelecektir.18. Bana Nibiru'nun uydurma bir kandırmaca
olduğunu ispatlayabilir misiniz? 2012'de korkunç şeyler olacağına dair o kadar
çok rapor var ki. NASA ve hükümet bizden bir çok şey sakladığından bunun aksine
inanmak için kanıta ihtiyacım var.2012 kıyamet günü teorilerinin uydurma
olduğunu ispatlamak için kanıt istemek çok saçma. Esas bu komplo teorilerini
üretenlerden doğruluğuna dair ispat istemeniz gerekir, NASA'dan yanlış olduğunu
kanıtlamasını değil. Eğer birisi çıkıp da internette Cleveland'da 50 ft.
uzunluğunda mor fillerin gezdiğini iddia ederse, NASA'dan bunun yalan olduğunu
kanıtlamasını bekleyen olur mu? Var olan kanıtların yükü bu korkunç ithamlarda
bulunanların üzerine yıkılacaktır. Carl Sagan'ın meşhur sözünü hatırlayın
"olağan dışı iddialar, inanılır olmak için olağan dışı kanıtlar
gerektirir"Yine de biz astronomların Nibiru'nun var olmadığına dair güçlü
deliller sunabileceği bir noktada olduğuna inanıyorum. Büyük bir gezegen ya da
kahverengi bir cüce eğer güneş sistemimizde var olsaydı yıllardır astronomlar
tarafından biliniyor olurdu, hem yaratacağı çekim etkisi hem de kızılötesi
ışınların varlığıyla bu tespiti çoktan yapardık. IRAS uzaydaki ilk enfraruj
taramasını 1983'te yaptı ve günümüze kadar da bunu takip eden diğer taramalar
yapıldı, eğer Nibiru var olsaydı mutlaka tespit edilirdi.Bunun dışında eğer
her 3600 yılda bir güneş sistemimizin içinden büyük bir kütle geçseydi yıkıcı
etkilerini etkilerini şu anda diğer gezegenlerin yörüngelerinden takip
edebilirdik ki böyle bir veri yoktur.Benim söylediklerime inanmanıza gerek
yok, sadece sağduyunuzu kullanın. Nibiru'yu gördünüz mü? 2008'de birçok internet
sitesi 2009 baharında gezegeni çıplak gözle görebilmenin mümkün olabileceğini
yazdılar. Büyük bir gezegen ya da kahverengi bir cüce eğer güneş sistemimize
girseydi binlerce amatör ve profesyonel astronom tarafından şimdiden görülürdü.
Şu anda onu takip eden herhangi bir amatör astronom biliyor musunuz? Sky &
Telescope gibi büyük, popüler astronomi yayınlarında ilgili bir tartışma, yazı
veya fotoğraf gördünüz mü? Sadece bir düşünün. Eğer Nibiru var olsaydı kimse bu
gerçeği saklayamazdı.19. 2012 adlı filmin korkunç ve ürkütücü
reklamları için ne diyorsunuz? Biz kıyamet gününün gelişi ile ilgili olarak o
sözde internet sitelerine bakmamızı söylüyorlar.Nibiru ve 2012'de kıyametin
kopacağına dair bilim dışı iddialar ve hükümete olan güvensizlik tanıtım amaçlı
olarak iyice harmanlanıp büyütülerek Columbia Pcitures'ın Kasım 2009'da vizyona
girecek "2012" filmi için kullanılıyor. sinemalarda ve internet sitelerinde
yayınlanan fragmanı dev bir dalganın Himalayalar'ı aşmasını gösteriyor ve bu
esnada "Hükümetler 6 milyar insanı dünyanın sonundan korumak için nasıl bir
hazırlık yapabilirler?... (uzun bir sessizlik) Yapamazlar. (uzun bir sessizlik)
Gerçeği bulun. Google'da 2012'yi arayın" sözleri duyuluyor.filmin halkla
ilişkiler kampanyası, “The Institute for Human Continuity” adlı tamamen uydurma
kuruluş için sahte bilimsel bir internet sitesinin hazırlanmış olmasını da
içeriyor. Bu siteye göre IHC bilimsel araştırma ve insanlığı için kurulmuş ve
çalışmakta. Amacı insan ırkının kurtuluşunu sağlamak. İnternet sitesinde
organizasyonun uluslararası tüm liderler, iş dünyası ve bilim kurularının ortak
çalışmasıyla 1978'de kurulduğu anlatılıyor. IHC'nin 2004'te dünyanın sonunun %94
oranında bir ihtimalle 2012'de geleceğini tespit ettiğini söylüyorlar. Site
ayrıca insanları kurtulmaya hak kazanacak şanslı kişileri seçmeye yarayacak bir
çekilişe katılmaya çağırıyor ki bir tanıdığım kedisinin adını vererek katıldı ve
kabul edildi. Wikipedia'dan öğrendiğime göre bu tür sahte siteler kurmak
yoluyla tanıtım yapma sistemine "Sanal Pazarlama" deniyor ve bilgisayar
virüsleri kullanılarak örnekleme yapılıyor.20. Burada kabul
ettiğiniz soruların bir kitap ya da film için yürütülen kampanyanın sonucu
olduğuna inanıyor musunuz ki böylece ne kadar çok reddeden olursa o kadar çok
komplo teorisi güçlensin.Haftada 20'den fazla Nibiru, hizalanma, kutup
kayması konuları hakkında bir çok email almaya ben de her gün, kendime aynı
soruyu soruyorum. Açık olan bir şeyvar ki birileri insanların kıyamet günü
korkusundan para kazanmaya çalışıyor. Kopartılan bu yaygaranın bir çoğu da
bilim-kurgu, felaket filmi 2012 için yapılıyor (19. soruya bakınız). Bir çok
internet sitesi Nibiru hakkında kitapla, filmler hatta "hayatta kalma
malzemeleri" satılıyorlar. Aslında gerçekten ilgimizi bekleyen bu kadar çok
sorun varken (küresel ısınma, ekonomik kriz gibi) bir yalanla insanların
oyalanması çok üzücü. Govert Shilling tarafından yazılan The Hunt For Planet X
kitabının son bölümünde "Gerçeği bulup açıklamakla yükümlü olan arkeolog,
astronom gibi Nibiru saçmalığının dev dalgasına uzun ve şüpheci şekilde bakan ve
bu kozmik peri masalında neyin yanlış olduğunu bulmaya çalışan bilim adamlarının
yapacak çok işi var. Önümüzdeki bir kaç yıl bununla uğraşmak için tüm işlerine
ara verecekler ve 22 Aralık 2012'de bu defa yeni bir saçma sapan hikaye ortaya
atılacak ve tüm gösteri baştan başlayacak. Çünkü Ne kadar çok uzayda yeni kütle
keşfi yapılırsa yapılsın daima bir Gezegen X'e ihtiyaç duyulacak" diyor.